Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
anaksimenes
[i.ö. 585 - i.ö. 525]
milet okulu'nun üçüncü ve sonuncu düşünürü. arkhe olarak hava, buğu ya da sis anlamına gelen aer'i öne sürmüştür. aer, anaksimenes'e göre, eşit olarak dağılım gösterdiği haliyle, görünmez atmosfer olup, yoğunlaşarak buğu ve suya, daha sonra da toprak ve taş benzeri katı maddelere dönüşür. daha az yoğun olduğu zamanlarda ise, daha sıcak hale gelip, ateş olur.
başka bir deyişle, anaksimenes'in felsefe alanındaki yeniliği, ilk kez olarak birlikten çokluga geçiş süreci üzerinde, varolan herşeyin havadan nasıl varlığa geldiğini açıklama işinde yoğunlaşmış olmasıdır. buna göre, anaksimenes birlikten çokluga geçiş sürecini açıklarken, dudaklarımızı birbirine yaklaştırıp avucumuza üfledigimiz zaman, ağzımızdan çikan havanın soğuk, ağzımızı fazlaca açıp, avucumuza üfledigimiz zaman da, ağzımızdan çikan havanın sıcak olması gözleminden yararlanarak, sıkışma ve seyrekleşme kavramlarına başvurmuştur.
yani, anaksimenes'e göre, hava seyrekleştiği zaman, ateş, sıkıştığı zaman da, rüzgar, bulut, su ve toprak haline gelebilir. bu çerçeve içinde, o, havanın seyrekleştiği zaman, daha sıcak hale geldiğini ve böylelikle de ateş olma yoluna girdiğini, buna karşin sıkıştığı zaman, daha soğuk olup katılaşma yoluna girdiğini düşünmüştür. anaksimenes'teki seyrekleşme ve sıkışma kavramları, birlikten çokluga geçiş sürecini açıklamaya yaradıktan başka, her tür niteliği niceliğe indirgeme girişimini temsil eder.
--------------------------------------------------------------------------------
iyonya okulunun üçüncü ve sonuncu düşünürü anaksimenes’tir. m.ö. 585 - 525 yılları arasında yaşadığı hesaplanan anaksimenes, tıpkı thales ve anaksimandros gibi bir bilim adamı -ya da astronom- filozoftur. bununla birlikte, anaksimandros’un, thales’e kıyasla, felsefi ve bilimsel düşüncede bir ilerlemeyi gösterdiği yerde, o bir anlamda geriye dönüşü temsil etmektedir. bunu, örneğin onun astronomisinde görmek mümkündür. buna göre, anaksimenes, anaksimandros’un boşlukta duran silindir şeklindeki dünya anlayışı yerine, havada aynen bir yaprak gibi yüzen, bir masa kapağı şeklindeki dünya anlayışını geçirmiştir. yine, o gökkuşağına ilişkin olarak da oldukça tuhaf bir açıklama getirmiştir. onun açıklamasına göre, gökkuşağı, güneş ışınlarının, içinden geçemedikleri bir bulut üzerine düşmelerinin sonucu olarak ortaya çıkar. anaksimenes’e haksızlık etmemek için, bir yandan da onun astronomisinin anaksimandros’unkinden bazı bakımlardan daha ileri olduğunu söylemek gerekir. çünkü, o güneş ve ay ile diğer yıldızlar arasında ilk kez olarak bir ayırım yapmış, güneşin kendi ışığına sahip olduğu yerde, ay da dahil olmak üzere, diğer gök cisimlerinin güneşin ışığını yansıttığını söylerken, güneş ve ay tutulmalarına ilişkin olarak da doğru bir açıklama getirmiştir.
anaksimenes felsefe bakımından da, anaksimandros’un gerisine düşmüştür zira, o, anaksimandros’un nicelikçe sınırsız, nitelikçe belirsiz bir töz olarak apeironundan sonra, thales’in belirli tözüne geri giderek ilk madde olarak aer ya da havayı öne sürmüştür. onu, ilk madde ya da maddi tözün hava olduğunu söylemeye götüren neden, muhtemelen insan varlığındaki nefes alma olgusudur. insan nefes aldığı sürece yaşadığı için, havanın evrendeki yaşam ve varlık ilkesi olduğu sonucuna ulaşmak zor değildir.
onun felsefe alanındaki yeniliği ise, ilk kez olarak birlikten çokluğa geçiş süreci üzerinde, varolan herşeyin havadan nasıl varlığa geldiğini açıklama işinde yoğunlaşmış olmasıdır. buna göre, anaksimenes birlikten çokluğa geçiş sürecini açıklarken, dudaklarımızı birbirine yaklaştırıp avucumuza üflediğimiz zaman, ağzımızdan çıkan havanın soğuk, ağzımızı fazlaca açıp, avucumuza üflediğimiz zaman da, ağzımızdan çıkan havanın sıcak olması gözleminden yararlanarak, sıkışma ve seyrekleşme kavramlarına başvurmuştur. başka bir deyişle, anaksimenes’e göre, hava seyrekleştiği zaman, ateş, sıkıştığı zaman da, rüzgar, bulut, su ve toprak haline gelebilir. bu çerçeve içinde, o havanın seyrekleştiği zaman, daha sıcak hale geldiğini ve böylelikle de ateş olma yoluna girdiğini, buna karşın sıkıştığı zaman, daha soğuk olup katılaşma yoluna girdiğini düşünmüştür. anaksimenes’teki seyrekleşme ve sıkışma kavramları, birlikten çokluğa geçiş sürecini açıklamaya yaradıktan başka, her tür niteliği niceliğe indirgeme girişimini temsil eder.
anaksimenes’le ilgili olarak önem kazanan sonuncu husus, onun maddi töz olarak havayı öne sürdüğü bağlamda, ruh kavramına giden yolda ilk büyük adımı atmış olmasıdır. havayla ruh arasında bir benzerlik kuran anaksimenes’e göre, nasıl ki evreni kuşatan hava, evreni ayakta tutuyorsa, aynı şekilde içimizdeki nefes, aldığımız soluk olarak ruh da, bize can verir. buna göre, ruh insan varlığındaki hareket ve canlılık ilkesidir.
Tarih: 2016-03-02 01:55:40 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Anaksimenes Nedir
[i.ö. 585 - i.ö. 525]
milet okulu'nun üçüncü ve sonuncu düşünürü. arkhe olarak hava, buğu ya da sis anlamına gelen aer'i öne sürmüştür. aer, anaksimenes'e göre, eşit olarak dağılım gösterdiği haliyle, görünmez atmosfer olup, yoğunlaşarak buğu ve suya, daha sonra da toprak ve taş benzeri katı maddelere dönüşür. daha az yoğun olduğu zamanlarda ise, daha sıcak hale gelip, ateş olur.
başka bir deyişle, anaksimenes'in felsefe alanındaki yeniliği, ilk kez olarak birlikten çokluga geçiş süreci üzerinde, varolan herşeyin havadan nasıl varlığa geldiğini açıklama işinde yoğunlaşmış olmasıdır. buna göre, anaksimenes birlikten çokluga geçiş sürecini açıklarken, dudaklarımızı birbirine yaklaştırıp avucumuza üfledigimiz zaman, ağzımızdan çikan havanın soğuk, ağzımızı fazlaca açıp, avucumuza üfledigimiz zaman da, ağzımızdan çikan havanın sıcak olması gözleminden yararlanarak, sıkışma ve seyrekleşme kavramlarına başvurmuştur.
yani, anaksimenes'e göre, hava seyrekleştiği zaman, ateş, sıkıştığı zaman da, rüzgar, bulut, su ve toprak haline gelebilir. bu çerçeve içinde, o, havanın seyrekleştiği zaman, daha sıcak hale geldiğini ve böylelikle de ateş olma yoluna girdiğini, buna karşin sıkıştığı zaman, daha soğuk olup katılaşma yoluna girdiğini düşünmüştür. anaksimenes'teki seyrekleşme ve sıkışma kavramları, birlikten çokluga geçiş sürecini açıklamaya yaradıktan başka, her tür niteliği niceliğe indirgeme girişimini temsil eder.
--------------------------------------------------------------------------------
iyonya okulunun üçüncü ve sonuncu düşünürü anaksimenes’tir. m.ö. 585 - 525 yılları arasında yaşadığı hesaplanan anaksimenes, tıpkı thales ve anaksimandros gibi bir bilim adamı -ya da astronom- filozoftur. bununla birlikte, anaksimandros’un, thales’e kıyasla, felsefi ve bilimsel düşüncede bir ilerlemeyi gösterdiği yerde, o bir anlamda geriye dönüşü temsil etmektedir. bunu, örneğin onun astronomisinde görmek mümkündür. buna göre, anaksimenes, anaksimandros’un boşlukta duran silindir şeklindeki dünya anlayışı yerine, havada aynen bir yaprak gibi yüzen, bir masa kapağı şeklindeki dünya anlayışını geçirmiştir. yine, o gökkuşağına ilişkin olarak da oldukça tuhaf bir açıklama getirmiştir. onun açıklamasına göre, gökkuşağı, güneş ışınlarının, içinden geçemedikleri bir bulut üzerine düşmelerinin sonucu olarak ortaya çıkar. anaksimenes’e haksızlık etmemek için, bir yandan da onun astronomisinin anaksimandros’unkinden bazı bakımlardan daha ileri olduğunu söylemek gerekir. çünkü, o güneş ve ay ile diğer yıldızlar arasında ilk kez olarak bir ayırım yapmış, güneşin kendi ışığına sahip olduğu yerde, ay da dahil olmak üzere, diğer gök cisimlerinin güneşin ışığını yansıttığını söylerken, güneş ve ay tutulmalarına ilişkin olarak da doğru bir açıklama getirmiştir.
anaksimenes felsefe bakımından da, anaksimandros’un gerisine düşmüştür zira, o, anaksimandros’un nicelikçe sınırsız, nitelikçe belirsiz bir töz olarak apeironundan sonra, thales’in belirli tözüne geri giderek ilk madde olarak aer ya da havayı öne sürmüştür. onu, ilk madde ya da maddi tözün hava olduğunu söylemeye götüren neden, muhtemelen insan varlığındaki nefes alma olgusudur. insan nefes aldığı sürece yaşadığı için, havanın evrendeki yaşam ve varlık ilkesi olduğu sonucuna ulaşmak zor değildir.
onun felsefe alanındaki yeniliği ise, ilk kez olarak birlikten çokluğa geçiş süreci üzerinde, varolan herşeyin havadan nasıl varlığa geldiğini açıklama işinde yoğunlaşmış olmasıdır. buna göre, anaksimenes birlikten çokluğa geçiş sürecini açıklarken, dudaklarımızı birbirine yaklaştırıp avucumuza üflediğimiz zaman, ağzımızdan çıkan havanın soğuk, ağzımızı fazlaca açıp, avucumuza üflediğimiz zaman da, ağzımızdan çıkan havanın sıcak olması gözleminden yararlanarak, sıkışma ve seyrekleşme kavramlarına başvurmuştur. başka bir deyişle, anaksimenes’e göre, hava seyrekleştiği zaman, ateş, sıkıştığı zaman da, rüzgar, bulut, su ve toprak haline gelebilir. bu çerçeve içinde, o havanın seyrekleştiği zaman, daha sıcak hale geldiğini ve böylelikle de ateş olma yoluna girdiğini, buna karşın sıkıştığı zaman, daha soğuk olup katılaşma yoluna girdiğini düşünmüştür. anaksimenes’teki seyrekleşme ve sıkışma kavramları, birlikten çokluğa geçiş sürecini açıklamaya yaradıktan başka, her tür niteliği niceliğe indirgeme girişimini temsil eder.
anaksimenes’le ilgili olarak önem kazanan sonuncu husus, onun maddi töz olarak havayı öne sürdüğü bağlamda, ruh kavramına giden yolda ilk büyük adımı atmış olmasıdır. havayla ruh arasında bir benzerlik kuran anaksimenes’e göre, nasıl ki evreni kuşatan hava, evreni ayakta tutuyorsa, aynı şekilde içimizdeki nefes, aldığımız soluk olarak ruh da, bize can verir. buna göre, ruh insan varlığındaki hareket ve canlılık ilkesidir.
Tarih: 2016-03-02 01:55:40 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx